Her Şey Değişir Mi?

 İhtiyaçlarımızın sınırsızlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Ucu bucağı olmayan tatminiyetsizliğimiz, içimizdeki iç huzuru keşfetmemiz engel oluyor.  Dur durak bilmeyen ihtiyaçlarımız,  İhtiyaçlarımız doğrultusundaki isteklerin sonu yok.  Bu durumu  çağımızda yaşanmaya  devam eden  toplumsal değişimlerle  temelleyen insanların sayısı oldukça fazla.  Çağımız bizi,  dipsiz kuyunun  derinlerine mi çekiyor yoksa?  Bizler bu kuyunun karanlığına hapsedilmiş çıkmak için çaba arayan umut avcıları mıyız?  Çevremizdeki insanlar bir bir azalıyor,  yollarımız ayrılıyor.  Onlar bu dipsiz kuyudaki karanlıktan mı memnunlar yoksa  kendileri için aradığı ışığı mı buldular?  Manevi değerlerden yoksun bu çağ, maddi değerlerin normatifleştiği, çevresindeki insanları nesneleştiren  ruhsal duygulardan arınmış, acımasız bir çağıdır.  Dostluğun, doğruluğun, dürüstlüğün  kıymetsizleştirildiği,  maddi olguların mutluluk unsuru olduğu,  tükenen, tüketilen varlıkların çoğunluğunun hüküm sürdüğü bir dönemdir.  Çeşitli amaçların insanlarca araçsallaştırıldığı,  bütün varlığını maddi bir unsura bağlayan  maneviyatı sömürülmüş insanoğlunun  yerleştiği bir çağdır.  Peki bu çağ, duygularımızı bir sömürge metas olarak nasıl kullandı ?  Asıl suç çağın mıydı yoksa o çağın  dalgasına kapılıp giden insanlığın mı?  Gelişen, değişen yüzyıl asırlık insani değerler de mi değiştiriyor yoksa?  Değiştiren yüzyıl mı, yoksa değişkenlik gösteren insan mı? Hani, her şey değişir ya, bu da değişimin olumsuz yanı mı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillere Destan 'Fashion One Tv'

Kaliteli Yemek Hizmeti 'SARDUNYA CATERİNG'